Baş ve boyun bölgesindeki kanserlerde, geniz kanserleri tedavisinde yoğunluk ayarlı radyoterapi yöntemi ile bu bölgedeki kanserlerin erken tanı ile yüzde 98 oranında tedavi edilebildiğini gösteriyor.
Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi – Intensity Modulated Radiotherapy (IMRT)
IMRT özelliği ile radyasyonun yoğunluğu demet boyunca değiştirilerek hedef ve kritik organlarda istenen doz dağılımı optimal bir şekilde elde edilmektedir.
Cihazın ikinci bir özelliği olan IGRT ile tümörlerin tedavi sırasında ve aralarında hareket etmeleri nedeniyle oluşan volum kaymaları günlük görüntüleme tekniklerini kullanarak, tümör boyutunun, yerleşiminin ve koordinatlarının doğru olarak belirlenmesi sağlanmaktadır.
Bu yöntemle tümörün iyi bir şekilde hedeflenmesinin yanı sıra yumuşak doku görüntülenmesinin avantajı ile tümör ve normal dokular arasındaki zamana bağlı değişikler belirlenebilmektedir.
Baş ve boyun bölgesindeki kanserlerde, geniz kanserleri tedavisinde yoğunluk ayarlı radyoterapi yöntemi başarılı sonuç veriyor. Araştırmalar bu bölgedeki kanserlerinin erken tanı ile yüzde 98 oranında tedavi edilebildiğini gösteriyor. Baş, boyun, geniz kanseri tedavisinde yalnızca radyoterapi ve kemoterapi uygulanıyor. Geniz (nazofarinks) kanserlerinin tedavisinde kullanılan yoğunluk ayarlı radyoterapi yöntemi “IMRT” ise, aynı anda birden çok tümör bölgesine farklı dozlarda ışın verilmesini sağlayarak tedavi sürecini kolaylaştırıyor.
Cihazın bir özelliği de konvansiyonel IMRT tedavilerine göre mükemmel bir doğrulukla yüksek kalitede konformal doz dağılımı sağlanarak ve hızlı bir şekilde uygulanabilen VMAT özelliğidir.
Modern radyoterapi teknikleri arasında dozimetrik avantajları en fazla olan rotasyonel tedavi yöntemidir.
Yukarıda belirtilen özelliklerde bir Lineer Hızlandırıcı cihazı ile tedavi edilecek olan hastalarımızda sağlıklı dokular çok iyi bir şekilde korunarak tümöre veya tümör taşıma olasılığı olan dokulara konvansiyonel yöntemlerden daha fazla radyasyon dozu verme imkanı sağlanabilmektedir.
Hastalık çoğu zaman boyunda, iki taraflı lenf bezlerine sıçramış halde oluştuğu için o bölgeye girişimde bulunmak oldukça zor oluyor. Bu nedenle temel tedavi olan radyoterapi, hastalığın evresine bağlı olarak kemoterapi ile birlikte de kullanılıyor.
Tedavi için hem yüksek dozda ışın verilmesi hem de bu organların korunması gerekiyor. Kanserli alana yüksek doz ışın verilerek hastanın tümörden kurtarılması mümkün oluyor.
Ancak ağız kuruluğu gibi yaşam boyu sürecek sıkıntılar da meydana gelebiliyor. Burada ilk aşamada yoğunluk ayarlı radyoterapi cihazı IMRT kullanılıyor.
Çünkü, kanserin ana kitlesi ya da boyundaki lenf bezlerinde farklı düzeylerde belirtiler olabiliyor. O nedenle farklı dozları bir arada uygulamak gerekiyor. Bunu da en iyi sağlayan yöntem de IMRT.
Her alan içinde küçük alancıklar oluşturularak, bazı yerlerde daha yüksek, bazılarında da daha düşük dozda ışın veriliyor. Yani, tüm duyarlı organları gözeterek, dozu ayarlamak mümkün oluyor. Haftada beş gün, ayakta uygulanan tedavi, yedi hafta sürüyor.